Sihirli Karışım
Bir avuç kuş pisliği, biraz koyun plasentası ve bir damla da yılan zehri. Kulağa büyü karışımı gibi geliyor değil mi? Oysa bu hayvansal içerikler, güzelleşmek uğruna uygulanılan yeni bakımlara ait…
En büyük esin kaynağımız, kusursuz bir uyumla işleyen tabiat düzeni. Bu düzenin önemli bir parçasını oluşturan hayvanlardan kişisel bakımımız için faydalanıyoruz. Ancak son dönemde öyle içeriklerden bahsediliyor ki, şaşırmamak mümkün değil. Mesela cildi derinlemesine temizlediğine inanılan ve Uzakdoğu’da sıkça kullanılan kuş pisliği ya da İran’da nemlendirici içerik olarak bakım kremlerine konan devekuşu kuyruğu yağı. Komik, rahatsız edici ya da umut verici bulmak size kalmış. Prof.Dr. Onur Erol, hayvansal içeriklerden antik çağlardan beri faydalanıldığını, mesela sülük tedavisinin en faydalı hayvansal türevli bakımlardan biri olduğunu söylüyor: “Sülükler kanı emerek cilde heparin benzeri bir madde bırakıyor. Bu da kan dolaşımı üzerinde çok etkili.”
Eski zamanlardan beri kullanılan bir diğer bakım da istenmeyen tüylerden kurtulmaya yardımcı karınca yumurtası yağı. Osmanlı döneminde haremdeki cariyelerin bu yağdan faydalandıkları söyleniyor. Hala pek çok köyde bu yönteme başvurulduğu biliniyor. Aynı şekilde salyangoz sümüğü de, antik çağda yaşayan bilginlerin bazı cilt sorunları için kullandıkları bir içerikti. 80’li yıllarda Dr. Fernando Bascunan Fransa’ya ihraç etmek için salyangoz yetiştirirken, salyangoz toplayan çiftçilerin ellerindeki kesik ve izlerin hızla iyileştiğini ve ellerinin çok yumuşak olduğunu fark etti. Günümüzde protein, elastin ve glikolik asit bakımından zengin olan sümüğün ciltte yapılandırıcı görev gördüğüne inanılıyor.
Avrupalılar Koyun Plasentası için sırada
Kozmetik sektöründe kolajen içerikli jellerin çoğu, zaten koyun plasentasından elde ediliyor. Kök hücre bakımından zengin olan koyun plasentası özellikle Avrupa ve ABD’de rağbet görmeye başladı. Plasenta, “filler” yani dolgu maddesi ya da bakım ürünü olarak uygulanabiliyor. Hatta Jennifer Lopez gibi ünlü isimlerin bu konuyla yakından ilgilendiği biliniyor. Londra ve Dubai’de merkezleri bulunan ünlü plastik cerrahlar Roberto ve Maurizio Viel isimli ikiz kardeşlerin ActiStem uygulamasında, koyun plasentasından elde edilen konsantre protein özleri cilde dışarıdan veriliyor. Bekleme listesi oldukça uzun olan uygulamanın amacı cilde gençlik dönemindeki ışıltısını geri kazandırmak.
Klinik ortamda uygulanan işlem sırasında, hafif anestezi etkisi gösteren bir krem uygulanıp ardından dermaroller ile cilt yüzeyinde mikro delikler açılıyor. Ardından koyun plasentası cilde özel bir masaj tekniği ile yediriliyor. Protein ve büyüme faktörleri açısından zengin olan plasenta, ciltteki fibroblastları uyarıp kolajeni harekete geçirerek etki ediyor. İşlemin bahsedilen tek dezavantajı, uygulamadan sonra 12 saat boyunca yüzünüzü yıkamamanız.
Son dönemlerde duyduğumuz tuhaf hayvansal içeriklerden bir diğeri de Victoria ve David Beckham çiftinin de cilt bakımlarında kullandıkları kuş pisliği. Beckham’ın Japonya’da bulundukları dönemde keşfettiği bülbül gübresinden üretilen bu bakım, ünlü futbolcunun ergenlikten beri savaştığı akneler konusunda olumlu sonuçlar vermiş.
Kuş Pisliği ne kadar işe yarıyor?
Yıllar içerisinde ortaya çıkmış, deneme yanılma yöntemleriyle ya da şans eseri bulunmuş içerikler elbette mevcut. Önemli olan ürünlerin faydasının ve sağlık konusunda tehlike oluşturmadığının kanıtlanmış olması. Botolinum toksini, bildiğimiz adıyla Botox, kozmetikte kullanılan başarılı bir içerik. Halk arasında yılan zehiri olarak bilinse de aslında bir toksin. Doktor Onur Erol “Şimdilerde kozmetik mucize olarak lanse edilen Botox, çok uzun yıllardır tıbbi alanda insanların tik gibi nörolojik sıkıntılarına çare olmak için kullanılıyordu. Bu kadar güçlü bir toksinin insan üzerinde kullanılacak hale gelmesi için çok önemli aşamalardan geçmesi, dozunun ayarlanması ve FDA gibi kuruluşlardan onaylanması gerekir.” diyor. Dr. Hasan İnsel de duyduklarımızı iyi tahlil etmemizi, aksi halde kulaktan dolma bilgilerle sağlığımızı tehlikeye atacağımızı belirtiyor.
Bitkiler göründüğü kadar masum değil!
Balık yağı, günümüzde her insana tavsiye edilen bir hayvansal içerik. Ancak İnsel, bu konuya bile tedbirli yaklaşmaktan yana. Balık yağı, Vitamin C ve E ile beraber alındığında kanı sulandırabilir. Onur Erol, bırakın hayvansal içerikleri, daha masum olduğuna inandığımız bitkiler için bile bakın neler söylüyor: “Önemli ameliyatlar öncesi yeşil çay ve siyah çay dışında hastaların bitkisel çaylar tüketmesini yasaklarız. Bitkiler güçlüdür, ilaçların atasıdır, kişiden kişiye bünyeden bünyeye farklı etki eder. Önemli bir operasyon öncesi rahatlamak için içtiğiniz bir bardak çay kanınızı sulandırabilir ya da alerji yapabilir.”